SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

iMAN BAHSİ

<< 9 >>

İMAN NEDİR VE HASLETLERİNİN BEYANI BABI

Bu başlık, Tuhfetu'l-Eşraf bi Marifeti'I-Etraf'tan alınmıştır.

 

5 - (9) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة، وزهير بن حرب. جميعا عن ابن علية، قال زهير: حدثنا إسماعيل بن إبراهيم، عن أبي حيان، عن أبي زرعة بن عمرو بن جرير، عن أبي هريرة؛ قال  : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم بارزا للناس فأتاه رجل فقال: يا رسول الله! ما الإيمان؟ قال "أن تؤمن بالله وملائكته وكتابه ولقائه ورسله وتؤمن بالبعث الآخر" قال يا رسول الله! ما الإسلام؟ قال" الإسلام أن تعبد الله ولا تشرك به شيئا. وتقيم الصلاة المكتوبة. وتؤدي الزكاة المفروضة. وتصوم رمضان". قال: يا رسول الله! ما الإحسان؟ قال "أن تعبد الله كأنك تراه. فإنك إن لا تراه فإنه يراك". قال: يا رسول الله ! متى الساعة؟ قال: "ما المسؤول عنها بأعلم من السائل. ولكن سأحدثك عن أشرا طها إذا ولدت الأمة ربها فذاك من أشراطها. وإذا كانت العراة الحفاة رؤوس الناس فذاك من أشراطها. وإذا تطاول رعاء البهم في البنيان فذاك من أشراطها. في خمس لا يعلمهن إلا الله" ثم تلا صلى الله عليه وسلم: {إن الله عنده علم الساعة وينزل الغيث ويعلم ما في الأرحام وما تدري نفس ماذا تكسب غدا وما تدري بأي أرض تموت إن الله عليم خبير}. [31- سورة لقمان، آية 34]

قال ثم أدبر الرجل. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "ردوا على الرجل" فأخذوا ليردوه فلم يروا شيئا. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "هذا جبريل. جاء ليعلم الناس دينهم"

 

[:-97-:]  Bana Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Zuheyr b. Harb beraberce İbn Uleyye'den tahdis etti: Zuheyr dedi ki: Bize İsmail b. İbrahim, Ebu Hayyan'dan tahdis etti. O Ebu Zur'a b. Amr b. Cerir'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün insanlar arasına çıkmıştı. Yanına bir adam gelerek: Ey Allah'ın Rasulü, iman nedir, dedi.

 

O: ''Allah'a, meleklerine, kitabına, ona kavuşmaya ve rasullerine iman etmendir. Bir de ölümden sonra dirilişe de iman etmendir" buyurdu. Adam: Ey Allah'ın Resulü İslam nedir dedi.

 

O: "İslam Allah'a ona hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etmen, farz namazı dosdoğru kılman, farz zekatı tam olarak vermen ve ramazan orucunu tutmandır" buyurdu. Adam: Ey Allah'ın Resulü, ihsan nedir, (diye) sordu.

 

O: ''Allah'a onu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Sen onu görmüyorsan dahi o seni görür" buyurdu. Adam: Ey Allah'ın Rasulü (kıyametin) saat(i) ne zaman, dedi.

 

Allah Rasulü: "Hakkında soru sorulan kişi sorandan bilgili değildir ama ben sana onun şartlarını söyleyeyim. Cariye efendisini doğuracak olursa işte bu onun şartlarından (alametlerinden) dir. Çıplak ve yalınayak kimseler insanların başı olurlarsa işte bu onun şartlarındandır. Dilsiz davar çobanları uzun bina yanşma girişirlerse işte bu onun şartlarındandır. (Yoksa kıyametin ne zaman kopacağı} Allah'tan başka kimsenin bilmediği beş husus arasındadır" buyurdu. Sonra da: "Saatin ilmi muhakkak Allah'ın yanındadır. Yağmuru o indirir, rahimlerde olanı o bilir. (Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilemez, hiçbir nefis de hangi yerde öleceğini bilemez.) Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır. " (Lokman, 34) buyruğunu okudu.

 

(Ebu Hureyre) dedi ki: Sonra adam dönüp gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O adamı bana getiriniz" buyurdu. Onu geri çağırmak için harekete geçtilerse de hiçbir §ey göremediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de: "Bu Cibril'di. İnsanlara dinlerini öğretmek için geldi" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 50 ve 4777; İbn Mace, 64 ve 4044'te kısmen; Tuhfetu'I-Eşraf, 14929

 

 

6 - (9) حدثنا محمد بن عبدالله بن نمير. حدثنا محمد بن بشر. حدثنا أبو حيان التيمي، بهذا الإسناد، مثله. غير أن في روايته "إذا ولدت الأمة بعلها" يعني السراري.

 

[:-98-:]  Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti. Bize Muhammed b. Bişr tahdis etti. Bize Ebu Hayyan et-Teymi bu isnad ile aynısını tahdis etti. Şu kadar var ki o, rivayetinde "erne kocasını doğurursa" demiştir ki (erne lafzından) kastı cariyelerdir.

 

97 numaralı hadisin kaynakları ile aynı

 

 

AHMED DAVUDOĞLU ŞERHİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN

 

NEVEVİ SENED ŞERHİ 95, 96, 97, 98 İÇİN BURAYA TIKLA

 

NEVEVİ AÇIKLAMASI 93, 94, 95, 96, 97, 98 İÇİN BURAYA TIKLA

 

BU HADİS’İN BUHARİ RİVAYETİ VE İBN-İ HACER’İN FETHU’L-BARİ AÇIKLAMASI İÇİN BURAYA TIKLAYIN